Ressam Hamit Görele. Resimlerine aşina olmayanlar bile bilir ismini diye düşünüyorum.
Özetle…
Giresun’da doğmuş, Güzel Sanatlar Akademisi’nde Hikmet Onat ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi olmuş, 1928’de mezun olduktan sonra Avrupa Resim Yarışması’nda ikinci olmuş, devlet bursuyla Paris’e giderek Andre Lhote ve Fernand Leger’in atölyelerinde öğrenim görmüş.
1930’da ‘Firavunun Eşi’ ve ‘Odalık’ adlı eserleri, Grand Galerie Moderne’de açılan karma sergiye kabul edilerek Paul Cezanne, Andre Lhote, Bonnard, Pablo Picasso ve Henri Matisse gibi dönemin önemli ressamlarının yapıtlarıyla birlikte sergilenmiş.
Türkiye’de de -bilmem ‘yeterince’ midir- pek çok ödül almış bir sanatçı…
Ve onun resimleri -orada oturanlar ne şanslılar ki- Kurtuluş’ta bir apartmanın girişinde de yer almış yıllar yıllar boyunca…
Geçen bir arkadaşımdan şu mesaj geldi “Şişli, İskenderoğlu Sokak’ta kentsel dönüşüm için bekleyen Zümrüt Palas’ın girişinde yer alan bu resimlerden birinde (ilki) Hamit Görele imzası var. Cumhuriyet dönemi Türk resminin büyük ustalarından…”
Milyon fotoğraflı arşivime baktım, binanın dışını ve kapısından resimlerin bir kısmını çekmişim ama kapı kapalıymış herhalde “iş, yarım kalmış”.
Pazar günü gittim, şans açıktı Zümrüt Palas’ın kapısı.
Bina da bana pek güzel göründü. Bina kentsel dönüşüme girerse resimlere ne olacak? Bu durumda kurtarma işlemleri yapılabiliniyor mu? Daha önce de bu soruyu sormuştum ama çok net yanıtlar yoktu…
Hamit Görele-Kurtuluş ilişkisine bakacağım birkaç gün. Belki torunu Sonat Hanım biliyordur…
Bir de hayatına bakarken şöyle bir cümle gördüm: “(…)1935-1945 yıları arasında ise, boyayı formları eriten bir unsur olarak kullanmıştır. Bu dönemde peyzajlarındaki konu genellikle, 1940-1955 yılları arasında yaşadığı Kurtuluş semtidir.”
Görele, Zümrüt Palas’ta yaşadı mı? Ya da Kurtuluş’ta neresiydi evi?
* Sergi metni Taha Toros Arşivi.
2 Comments
G. B.
Posted at 16:23h, 06 NisanEski bilgileri yenileriyle harmanlamis gibisiniz. Fotograflar guncel evet ama bina kentsel donusumu beklemiyor artik. Eserler de bina da ‘yikariz-yenisini yapariz’ istegine karsin bin bir zorlukla tescil ettirilmis durumda. Hem meskenin hem kentin hafizasini, hem de kultur varliklarini korumak icin bu konularin gorunurlugunu dogru ve referansli bilgiler ile duzenli takiple beraber arttirmak anlamli olacaktir.
Nilay Örnek
Posted at 12:10h, 20 NisanFotoğraflar da yazı da belirtilen tarihe aittir. Evet bu sitedeki tüm yazılar “-varsa- eski ve yeni bilgileri” harmanlayarak yazılıyor. En güncel en süper bilgiler her zaman bizim de dileğimiz. Bu binayı keşfetmem, içinde kendisine daire gösterilen bir arkadaşıma “Burayı al iyi yatırım olur, yakında yıkılacak” bilgisiyle satılmak istenmesidir. Arkadaşım çok üzülerek beni aradı, binaya gidip fotoğraf çekip bu kısa metni yazdım. “Hem meskenin hem kentin hafızasını, hem de kültür varlıklarını korumak için bu konuların görünürlüğünü doğru ve referanslı bilgiler ile düzenli takiple beraber arttırmak anlamlı” tabii ki. Buradaki bilgiler hep referanslıdır, burada arkadaşım tanınmış da biri isminin yer almasını istemedi. Ben başka işi olan, freelance çalışan bir gazeteciyim, adım sanım neler yaptığım çok belli. Bu işi gönüllülükle, rızamla, kişisel bir emekle yapıyorum. Bu sitede 400’ü aşkın bina var, sitenin her yerinde sistemin nasıl işlediğine dair bilgiler de bulabilirsiniz. Ben yazarım, kollektif bilgilerle metin genişler, yenilenir, başkalaşır. Hatalar düzelir. Siz de adınızı, kaynağınızı yazarak binanın tescil edilme bilgisini bana verebilirsiniz, ben de bunu metne mutlulukla eklerim. Aksi halde mesajınız bir insanı daha iyisini yapmaya değil bu kadar emeği üst perde küçümsemekten ileri gitmiyor benim açımdan. Belki başkasına bu tür metinler motive edici oluyordur. Ama isimsiz bir üst perde bana iyi gelmiyor, “Bırak ya bu işi” diyorum kendime… Belki anlamlı olan “Emeğiniz için teşekkürler, ben bilmem kimin, binayı tescillettik haberiniz olsun” gibi basit bir mesajdır. Saygılar