Siteyi “kurcalayanlar” belki fark etmiştir, pek çok seçeneğe göre bina sınıflandırması var…
Metinde adı geçen, “tanıyor olabileceğiniz kişilerin” adıyla da arama yapabilirsiniz, mimarlara göre de… Villalar, köşkler ya da apartmanlara da bakabilirsiniz; dönemine, tarzına, semtine ya da özel niteliğine göre de okuma yapabilirsiniz…
Önemli bölümlerden biri de “yapı durumu”. Bu maddenin 3 sekmesi var; mevcut yapılar, işlevi değişenler (evmiş otel olmuş gibi..) ve artık olmayanlar.
Bir yapının gözümüz önünde “mevcut yapılar”dan “artık olmayanlar”a geçmesi de iç burkucu oluyor…
Hele de yapı hakkında yeterli bilgiyi, kimlerin yaşadığını bulamamış, bir fotoğrafını bile çekememişsem üzülüyorum.
METE CADDESİ BİNALARI
Mete Caddesi, AKM’nin devamında ilerleyen, Gezi Parkı manzaralı caddedir. Buradaki binalar da zamanında kalburüstü ailelerin yaşadığı, çoğu kıymetli mimarların elinden çıkmış, yüksek tavanlı yapılardır. Biyografi kitabı okumayı sevenlerdenseniz pek çok kez buradan bir binaya, burada oturanların anılarına rastlarsınız.
Zaman içinde, Taksim’in dönüşümünden bu dizi binalar da nasibini aldı; sokak gibi binalar ve yaşayanları da evrildi. Binalar da iş yerine kiralanan mülkler haline gelince anlamlarını yitirdiler.
Ara sıra bakarım ilanlardan… Geniş, ferah, çok aydınlık, park ve meydan manzaralı binalar. Muhtemelen yapıldıkları zamana göre bugün salonları çok daha gürültülü… Balkonlarında artık insanlar oturmuyor. Zaten dilimizden balkon düşmese de, böyle semtlerde balkonlar çok az hayata karışıyor. Balkonların en çok hakkını verenler sanki ‘adalılar’.
BİR BAKTIM GİDİYOR…
Karaağaç Apartmanı belli ki, gidecekti, fotoğrafını çekmiştim. Mete Caddesi’nin benim için özellikle girişiyle güzel binalarındandı… Dün Gezi’de yürüyorum (Şubat 2023) bir baktım, ‘gitmiş’. Hakkında bilgi bulamadım, bu kaydı olsun kalsın istedim.
“ESKİLER NE GÜZELDİ” NOSTALJİSİ DEĞİL BU
Şunu da özellikle not etmek isterim… Manyak bir bina sevici değilim:) Bugün beğendiğimiz ve belki “Ah vah” ettiğimiz pek çok yapının yerinde çok değerli köşkler, başka ‘kıymetli’ binalar vardı… Çok beğendiğim pek çok yapının depreme dayanıklılığını bilemem.
Bugün bunlar gidecek, belki yarın daha ferah, sağlam, çok seveceğimiz yeni yapılar gelecek (Yaniii… İnşallah!).
Ben güzel buluyorum tamam da, neye göre güzel, kime göre özel?
İşte burada belli kriterler var. Türkiye’de o kriterlerin flu olması bazen bizim de garip alanlarda kalmamıza neden oluyor. Ama iyi mimarinin içinde yaşayan insan anlar, bildiğini bilmese bile bilir, o ayrı…
Niyetim -daha önce de pek çok bina vesilesiyle belirttiğim gibi- her gidene “Ah vah etmek”, “Eskiler ne güzeldi” nostaljisi yapmak hiç değil.
Direttiğim ve istediğim bir şey varsa o da kaydını tutmak… Umarım siz de yazarak, bilginizi ekleyerek, paylaşarak yardımcı olursunuz.
*** İlk ve en eski fotoğraf, 1995 yılından, Eleonora Arhelaou, Salt Mimarlık Arşivi’nden, diğerlerini ben 2022 sonbaharında çekmiştim. Yıkım 2 Şubat 2023.
No Comments