Meğer ne çok insan görüp merak ediyormuş. Hatta ne çok insan bu ev üzerinden hayaller kuruyormuş.
Efsanevi bilgiler de çok, “Sahibi şöyleymiş, böyleymiş…”
En çok gelen yanıt ise: “Bir zamanlar ana okulu-kreşti”. 30 yıl ve öncesi öyleymiş: Adil Çocuk Evi. Ama ne efsane bir yuva. Anlatacağım.
TSVETANKA NİKOLOF’UN OKULU
Önce Sera Yalçın Instagram’dan @Serayalciin yazdı bana:
“Bu sokağın eski adı; Havuzlubahçe Sokak. Bomonti’nin en güzel sokaklarından bence. Sanıyorum bu tarihi binanın numarası da 31. 1970’lerde bu bina Tsvetanka Nikolof tarafından dershane olarak işletiliyormuş. Nikolof’un aynı yıllarda Sakızağacı’nda da açtığı bir dershane varmış. Bayağı dershane işletmecisi kendisi anlaşılan. Tsvetanka Nikolof, 1942 İstanbul doğumlu. Fransızca öğretmeni. 1968’de Andre Jean Bichot isimli Fransız bir bey ile evlenmiş. O da Fransızca öğretmeniymiş, Fransa’da ilkokul müdürlüğü yapmış. Eşi de İstanbul’a gelmiş, dershane açmışlar.”
‘ORASI BENİM YUVAM’
Sonra Ümit Alan, 2017’den bir iletisini gönderdi bana, biri duvara ‘Adil Çocuk Evi’ yazmış, orayı özleyen biri mi acaba; “Bir dönem İtalyan Konsolosluğu’nun balo salonuymuş” dedi Ümit.
Ve sonra Yasemin Kayaoğlu burayı bir aşkla anlatmış ki… 5-7 yaş arası burada okumuş. Yasemin Hanım bize fotoğraf da bulacak eski haline dair inşallah ama öncesinde anlattıklarından aktarayım:
“Orası benim yuvam! O merdivenlerden çıkınca koca bir kapı sağda bizim küçük dolaplarımız, solda minik bir karşılama masası sonra koridor, sola dönünce o cephede görülen kocaman pencerelerin olduğu büyük salon, arkasında bir salon daha, sonra bahçe. Üst katta bir sürü küçük küçük oda, müdürün odası, uyku odası, oyun odaları.
Sağdaki alt kapı mutfak giriş. Arkada kocaman bir bahçesi vardır, nasıl keyiflidir. Arkada bir kaydırak, iki salıncak, kum havuzu, iki ufak basket potası… Cidden kocaman kaydırak. ‘Ben çocuktum bana büyük geldi’ değil, cidden kocaman…
Koca bir şömine var o ana salonda. Öğretmenlerimiz Noel Baba olurdu. Balkondan çan çalarak karşılardı bizleri. Hepimiz çok şık giyinir, süslenir koşardık. İsmet İnönü’nün torunu İsmet ile beraber gitmiştim son yılbaşı baloma:) Bize küçük hediyeler verirlerdi balolarda.
Çok güzel eğitim verdiler bize. Patates soydurmaktan gazeteden oyun hamuru yaptırmaya, 5 Çayı kurabiyelerini bize kestirmeye kadar hayata dair çok şey öğrettiler. Fizik deneylerinden İngilizce eğitime çok güzel bir yuvaydı.
Ama en güzeli her ay bir meslek sahibi gelirdi bize ne iş yaptığını öğretirdi. Bir balıkçı, bir doktor gibi gibi… Mesela balıkçı, elinde balık çeşitleri, balıkçı kıyafetiyle gelir, anlatırdı. Bize böyle böyle meslekleri sevdirdiler. Gözüm hep o binada ‘Bir yolunu bulsam alsam, nasıl mutlu olurum’ derim hep.”
EN SON SATILIKTI
Bu arada bina sahipleri hakkında çok söylenti var. Ama “Sahibi bir turizmci imiş” cümlesi doğru. Satılık imiş şu anda bina, internet aramalarımda 1.5 milyon dolar, 7.5 milyon TL gibi fiyatlar gördüm. Hayalleri olanlara ileteyim. Anaokulunda okumuş olan Yasemin Hanım da iç mimar, bence bir imece iş olur:) Bu arada sokağın yeni adı Sadık Şendil ya, malum çok ünlü bir senaristimiz.
YORUMLARI OKUMALISINIZ
Özellikle içinden çok insanın geçtiği binalar söz konusu olduğunda pek çok yorum gelebiliyor. Adil Çocuk Evi de o yapılardan… İmlalarına karışmadan ekliyorum, daha fazlası @herumutortakarar adlı Instagram hesabında…
Simdi hatirladim, kardesim gitti 2 sene, ben kiskanc abla olarak baktim hic unutmam hislerimi, yilsonu gosterisini o zamanin en populer disco su Discorium da yapmislardi dusunun, boylee sis dumanlari icinde falan efsaneydi😂😂 @aylinsetyan
Ağlattınız beni…
Adil çocukevi ,1982 de Nişantaşı nda 001 ruhsatla kurulan yarım günlük yuvadır.Türkiye ye top havuzunu ilk getiren,yuvacılık anlayışına yeni renkler katan bir yuva…
Duyulan ihtiyaç üzerine,
Bu bina,1986 da bir velimizin kayınpederinden satın alınarak,Adil Çocukevi nin tam günlük şubesi olmuştur.
1986-89 yıllarında çok keyifli gençler yetişmiş,
Çocukevi 1989 da her iki şubesiyle birlikte Tarabya ya taşınmıştı.
Çok üzülerek de olsa bina satılmıştı.
Binanın ana kısmı aynen kalmak üzere kat çıkma izni de vardır.
Ancak yeni sahipleri anlaşamadılar mı vefat mı ettiler bilmiyorum,üzerinde yazılarımız ve sarı parmaklıklarımızla çok yakın zamana kadar olduğu gibi kaldı. 🙏🙏🙏
Ben Adil Cocuk Evi’nin muduru Sevda Ogretmenin ogluyum.
Okulun biri Kurtulu, biri Nisantasi Sisli Terakki’nin karisinda iki subesi vardi. 88-89 gibi ikisini birlestirip Tarabya’ya tasidilar. Annemden ogrendigim, Adil Cocuk Evi ciktiktan sonra bina tekrardan kimseye kiraya verilmemis…
Ben de 87’de yuvasına, 88’de de İlkokul çıkışlarında etüdüne gittim, gerçekten hep güzel anılar bırakan, harika bir yuvaydı. Fotoğraf bulabilirsem paylaşırım. @elsajinx sarı pencereleri hatırladın mı? Hikayelerde içi de var, çok acaip, hala hatırlıyorum ☺️
Ben Talatpasa Ilkokulunda okudum, hergun yuruyerek onunden gecmek…..cocuklugum bu anaokulunda olmayi cok istemek ile gecti, dis dekorasyonu, gel icerde oyna diyordu cunku……icine girmeden bile, icinde olmayi hep istedigim anaokulu…
Talatpaşa’da okudum ben de ve okula giderken hep bu harabe binayı görürdüm ölü gibi. Burada karşıma çıkınca çok şaşırdım. Keşke yenilense. Yıllardır ne kadar kötü görünüyor.
1 Comment
Nezihe
Posted at 12:55h, 30 HaziranMerhaba
Ben orada öğretmen olarak çalıştım. Muhteşem bir yerdi. Benim de üniversiteden mezun olup çalıştığım ilk kurumdur. Sahipleri sevgili müdürü aşçısi öğretmenleri özenle seçilmiş çok elit bir yuva idi.
Bina kocaman tavanları, sominesi, arkadaki gizli bahçesi ile zamanın derinliklerine zenginliğine götüren neşeli eğlenceli bir yer.. gördüğümde çok üzüldüm.