Türkiye İş Bankası Kadıköy Şube ve Lojmanları, ardından da pek çok Türk filminde başrolde olan Muammer Karaca Evi vesilesiyle, Türkiye’nin kendi bürosunu açan ilk kadın mimarı Perran Doğancı‘dan söz açmıştım.
Perran Hanım ile ilgili dosyamı -şimdilik- Ankara’daki -eski- Ajans Türk Binası ile bitireyim.
MARKA, KALİTE
Neyyire Perran Doğancı, daha önce de bahsettim, bir doktor-başhekim kızı, İstanbul Kız Lisesi’ndeki eğitiminin ardından Türkiye (Teknik Üniversite-Mimarlık Fakültesi) ve Almanya’da mimarlık eğitimi alıp çalışmalar yapmış.
O dönem resim hocası Ercüment Kalmık, sanat tarihi hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu! Marka ve kalite sadece şarkılarda değil yani…
BAĞLARBAŞI’NDAKİ O EVİ BİLEN?
Cağaloğlu, Çatalçeşme Sokak’ta bulunan baba evinin alt katını öğrenciler ve onunla çalışanlarla dolu bir ofise dönüştürüyor.
Ama benim asıl merak ettiğim -ki sanırım burayı Ethem Sancak almış ve ev bir dolu değişiklik geçirmiş- Bağlarbaşı’ndaki kendi evi. Öğrencilerine ve onunla çalışanlarına buradan -bir kez daha- açık açık çağrı yapayım; sizde fotoğrafı var mı?
Bağlarbaşı o kadar da az bildiğim bir yerdir ki benim tahayyül de edemiyorum, nerede vs.
ÜST KUŞAKTAN BİLGİLİ
Sarp Evliyagil benim araştırdığım binaların pek çoğunda gezinmiş biri. Ajans Türk Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı, Müze Evliyagil ve Evliyagil Dolapdere Kurucusu. Mimarlığa değer veren üst kuşakları, ailesi sayesinde, benim geçmişine hayranlıkla baktığım pek çok bina hakkında bilgisi olabiliyor ve bunu benimle ya da bu tarz araştırmalar yapan hesaplarla cömertlikle paylaştığını görüyorum.
DEV NEŞET GÜNAL FRESKİ
Şöyle yazdı Sarp: “Perran Doğancı yengemin kardeşi. Kızılay’daki 1963-64 yılı yapımı Ajans Türk binasının da mimarıdır. Hani cephesinde 10 metrelik ikonik Neşet Günal freski olan. Uzaktan akrabam olduğu için çok vakit geçirdim kendisiyle, Bağlarbaşı’ndaki evinde kalırdım eskiden. Kendi çizip kendi inşaa ettirdiği 3 katlı Corbusier esintili kolonlar üzerinde kesintisiz boğaz manzaralı bina efsanedir (merak ettiğim ev). Hatta bazen üst katını da kiraya verirdi, o katta da Bağdat Caddesi’nde önemli yapıları olan mimar Melih Koray kiracısıydı uzun yıllar.
Perran Hanım’ın az ve öz eseri vardır. Uzun yıllar Almanya’da bir mimari büroda çalışmış. Bu arada kurduğu ilk mimari bürodaki yardımcısı Behruz Çinici! Bizimkiler Behruz Beyle o vasıta ile tanışıyorlar, Ankara’daki villalar o vesile ile Behruz Bey tarafından çiziliyor, müzenin de oğlu Can Çinici tarafından çizilmesi bu dostluk silsilesi sayesinde oluyor.”
Allahım en sevdiğim bilgi tipi. İlk ağızdan…
O DÖNEMDEN GÖKYÜZÜ FOTOĞRAFLARI
Sonra Sarp bana Kızılay’da Ziya Gökalp Bulvarı No:27’deki Ajans Türk binasından fotoğraflar gönderdi. Havadan çekilmiş bir fotoğraf, Perran Hanım’ın kendi yaptığı maketler, rahmetli babasının -şair Necdet Evliyagil- üçgen ofisinden bir çizim detayı.. Arkadaşları o yıllarda o ofise “uçan daire” derlermiş.
Evliyagil şu notu da eklemiş: “Proje 9 Aralık 1963’te tasdik edilmiş, Mayıs 1964’de binaya ruhsat almışlar! 6 ayda 9 katlı bina! O gün için imkansız, bugün için bile çılgınca.”
Benim için Ajans Türk Matbaası pek bilindik. Matbaadan öte. Babamın hâlâ sakladığım Ajans Türk Takvimleri Şiir Antolojisi ciltleri vardır. Şiir antolojilerini hazırlayan da Sarp’ın babası, şair Necdet Evliyagil.
AJANS TÜRK TAŞINMIŞ İŞLEV DEĞİŞTİRMİŞ
AjansTürk’ün sitesinde bina ve iki kardeşin emeğine dair şöyle satırlar bulmak mümkün: “Ajans-Türk, 1951 yılında Şevket ve Necdet Evliyagil kardeşler tarafından kurulmuştur.(…) Evliyagil Kardeşler yeni ve geniş bir binada, daha çok donanarak, daha rahat ve çağdaş çalışmayı uygulamaya getirmek için her zaman yardımlarını gördükleri Türkiye İş Bankası’nın desteklemesiyle Kızılay’da Ziya Gökalp Bulvarı No:27’deki Ajans-Türk Binasını yaptırdılar.
Ajans-Türk bu binada Şevket ve Necdet’li olarak tam 30 yıl geceli gündüzlü yaşamının en mutlu ve verimli yıllarını geçirdi.
Hem ‘Ajans-Türk Özel Haber Ajansı’ hem de ‘Ajans-Türk Basımevi’, bugün Ankara Atatürk Bulvarındaki ‘Vakko’ mağazalarının yükseldiği yerde bulunan Yağcıoğlu Ailesi’nin boşaltılmış villasına ve arkasındaki büyük bahçesine yerleşmişti. Kuruluş büyüdükçe, yandaki apartmanların garaj ve zemin katlarına da taştı. Ama buralara da sığmadı… Ajans Türk ikinci mekan olarak 13 yıl sonra 1964 yılında; Kızılay Meydanı’na açılan Ziya Gökalp Bulvarında basımevi olarak yaptırılan kendi binasına taşındı.”
Bu bina da 1991’de İstanbul yoluna taşınmış, onun mimarı Erhan Kocabıyıkoğlu.
Perran Hanım’ın yaptığı bina ise hala ayakta ancak işlev ve birçok fiziksel değişiklikle birlikte… Anladığım kadarıyla bir dönem dersane de olmuş, otel de….
Sonuçta bir şirketin, tarihini binalar üzerinden anlatması da ne ilginç ve kıymetli.
No Comments