kapsul.com.tr benim çok sevdiğim ve yararlandığım bir oluşum. “Türkiye ve dünya gündemini senin için takip edip özetler, her gün aynı saatte sana ulaştırır” diyorlar sitede kendilerini tarif ederken; iyi de bir özet. Abone oluyorsunuz, size sizin seçtiğiniz saat aralığında haberler geliyor. Sitenin Genel Yayın Yönetmeni Emrah Temizkan, Kapsül Pazar dosyalarında binalara da yer veriyor. Birkaçını ben yazacaktım, baktım “güzel yazılmışı var” kendisinden rica ettim, yazıyı buraya da transfer ettim. Yazının aslı Kapsül Pazar’da yayınlanmıştır.
Kapsül Pazar sizi bu hafta, İstanbul’un kültür hayatına dönmeye hazırlanan, Beyoğlu’nun sembolik yapılarından Botter Apartmanı’na doğru kısa bir yolculuğa çıkarıyor.
Peki neden Botter? Burada karşımıza II. Abdülhamit’in terzisi Jean Botter çıkıyor. Botter, 19’uncu yüzyılda İstanbul’a göçmüş bir Hollandalı. Pera’daki Mir Frére & Cotterau atölyesinde makasdar olarak işe başlayan Botter, Prof. Dr. Afife Batur’a göre II. Abdülhamit’in aynı zamanda stil danışmanıydı.
Sarayın resmî terzisi olan Botter’in, II. Abdülhamit’e hiç elbise dikmediği rivayet ediliyor. Paris’teki Mösyö Charvet’ten giyinen ve tanesi 1200 franktan yılda 40 takım elbise sipariş eden II. Abdülhamit’in koleksiyonu, Botter tarafından belirlenirdi. Botter ayrıca sivil ve askeri giyimin şeklini, Abdülhamid’in zevkine ve onayına göre şekillendirdi.
II. Abdülhamid, kişisel bir dostluk da kurduğu Botter’e bir modaevi sözü verdi ve Botter bunun için imparatorluğun ‘Batı’ya açılan penceresi’ Pera’yı seçti.
İnşa süreci
İtalyan hükümetinin verdiği görevle, Osmanlı Ulusal Sergisi’nin tasarımını yapmak üzere İstanbul’a gelen mimar Raimondo D’Aronco, 1894 tarihinde şehri yerle bir eden şiddetli depremin ardından burada tahmininden uzun kalır. Hasar görmüş kamu binalarının restorasyonu için görevlendirilen mimar, Yıldız Sarayı’ndaki bazı binaların yeniden yapılandırılması üzerine de çalışır.
Haydarpaşa Numune Hastanesi, Laleli Çeşme ve Karaköy Cami gibi eserlerin sahibi olan D’Aronco, 16 yıl boyunca saray mimarlığı yapar.
II. Abdülhamit tarafından Botter Apartmanı için görevlendirilen D’Aronco, dökme demir strüktür kullanılarak inşa edilen binanın dış cephesinde ise taş kaplama tercih etti ve cephede kullanılan her bir taş yapıyı ayrı ayrı çizdi. İsveç Konsolosluğu’nun bitişiğinde dar ve uzun bir araziye yapılan apartman, alana sığabilmek adına bitişik nizam olarak inşa edildi.
Rue de Pera 235 numarada yer alan altı katlı bina, 1900 yılında tamamlanır. Kentte aynı binada hem işyeri hem de konut olan ilk yapı olan Botter, İstanbul’da Art Nouveau anlayışıyla inşa edilen ilk bina unvanına sahip.
Bugünkü Asmalımescit Mahallesi’nde konumlanan Botter Apartmanı’nın ilkleri bunlarla sınırlı değil. İnşasında çelik konstrüksiyon kullanılan ilk apartman olan Botter, Türkiye’de Pera Palas’tan sonra asansörü olan ikinci yapı.
‘Kırbaç darbesi’ motifinin hâkim olduğu balkon ve kapılardaki dövme demirler, kadın başlarındaki bağ ve kurdeleler, orta katları süslemek için koyulan şeridi kuşatan flora ve gül teması apartmanın Art Nouveau bakışını yansıtan öğeler.
Modaevi
Botter Apartmanı’nda zemin kat, asma kat ve birinci kat arasındaki alanda Botter’in atölyesi, işliği, prova salonu ve mağazaları bulunurken, üst katlarda ise altı kişilik Botter ailesinin hayatlarını geçirdikleri odalar yer alır.
Binanın restorasyon planlarını hazırlayan yüksek mimar Afife Batur, mağazayı şöyle tarif eder: “Giriş katında satış ve teşhir salonu bulunmaktaydı. Salondan çift taraflı, oval merdivenlerle bağlanan ve defile için kullanılan daire planlı bir asma kata çıkılırdı.”
Paris’teki modaevlerini görenlerin ‘fark olmadığını’ söylediği Botter Modaevi, kısa zamanda şehrin elitinin uğrak yeri olur. Bu topraklarda açılan ilk modaevi olan Botter’ın asma katında, Paris’teki kreasyonların tanıtıldığı defileler yapılır.
Osmanlı akçesi ile çalışmayan Jean Botter’ın diktiği bir takım elbisenin fiyatı 1200 franktı. Bu tarife, II. Abdülhamit’in Mösyö Charvet’ten aldığı takım elbiselerin fiyatıyla aynıydı.
Botter’in, 1913’te ‘Mustafa Kemal Bey’ etiketli Atatürk’e ait bir yelekte imzası da bulunuyor.
İstanbul tarihçisi Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nde Botter için “Rakiplerini bastırmasına sebep, moda dergilerindeki basmakalıp resimlere bağlanmayışıydı” diye yazar.
Veda
Saltanattaki çöküş günleri ve savaş yorgunu İstanbul’da modaya olan ilginin azalması, Botter ailesinin 1917’de Fransa’ya göç etmesine neden olur.
Yıllar içinde birçok kez el değiştiren Botter Apartmanı’nın katları, çeşitli konutlara ve ofislere kiralanır. Şair ve yazar Ferit Edgü, uzun yıllar ofisi ve eviyle apartmanda ikamet eder.
90’lı yılların başında boşaltılan bina, Narmanlı Han’daki yenileme çalışmaları sırasında kedilerin yuvası hâline gelir.
Dönüş
Botter Apartmanı, içinde bulunduğumuz günlerde İBB’nin başlattığı restorasyon çalışmasıyla gündemde. Apartman, ‘Casa Botter’ adıyla tasarım ve sanat merkezi olarak hizmete girecek.
Casa Botter’de sergi salonu, gösterim merkezi, ‘İstanbul Documenter’ film arşivi, bilgi belge merkezi, konferans salonu, tasarım atölyesi ve tasarım ofisleri yer alacak.
İBB Miras’ın yürüttüğü restorasyonda öncelikli amaç, bahçe, zemin kat ve birinci katı tamamlayarak kullanıma açmak.
Dahası
Yazar Ayşe Övür, ‘Botter Apartmanı’ kitabını anlatıyor: “6-7 Eylül’ün ağırlığını, Botter Apartmanı’nın bodrum katındaki eşyalar taşıyor.”
Binanın içinden görüntülerle: İBB’nin Botter Apartmanı’ndaki restorasyonu anlattığı video…
1 Yorum
DİDEM AVINCAN
Tarih: 20:02h, 13 ŞubatOkumak iyi geldi…
Çok meşhur yapıları gazete arşivlerinde aramak aklıma gelmiyor ama bugün bakayım dedim, biraz da arşivde kaybolmak istedim. Botter Ailesinden sonrasını bilmiyordum ben de, bahsedildiği gibi, çokça kişiye ev-iş yeri olduğunu ilanlardan da anlayabiliyoruz. Hatta yazıda geçen 1917 yılı Botter Ailesi’nin göçü sonrasında yine Botter Terzihanesi olarak devam eden bir iş yeri gördüm. (1936)
IBB Miras’ın paylaştıkları sayesinde, ön cephesinden başka bir yerini görmediğim yapıya yakından bakmış oldum.
Hürriyet Gazetesi linkli haberden hareketle de Zeynep Oyvar’ı Darüşşafaka’dan biraz okumuş oldum, eşi Mahmud Nedim Oyvar’ın, Ressam Sabiha Rüştü Bozcalı’nın amcası/dayısı olduğunu öğrendim.
Sadece kulak dolgunluğu olarak bildiğim Sabiha Hanım’ı da bu sayede okuma fırsatı buldum. Ressam Giorgio de Chirico’nun atölyesinde eğitim aldığını hatta Chirico’nun, yeğeni Sabiha Bozcalı hakkında Botter Apartmanı sahibi Nedim Oyvar’a yazdığı mektubu görebilirsiniz Salt Arşiv’de . Daha bir sürü güzel belge var orada…
Bu yazı sayesinde yine bildiğimi sandığım bir yapının bilmediğim izlerini takip etmiş oldum. Biraz gündem dışında, güç toplamama yardımcı oldu bu yazı, içten teşekkürler.