İstanbul Nişantaşı, bugüne gelebilen bazı kaliteli ve şöhretli yapılarına rağmen -bence- arsa değeri, popülerliği ve malum inşaat merakımız nedeniyle çok hızlı değişenlerden…
Köşkler yerlerini bir dönemin ünlü mimarlarının yaptığı 2-3 katlı güzel evlere, onlar apartmanlara, onlar da başka apartmanlara bırakmış. Bu nedenle de orada, hem de hareketin göbeğinde hâlâ 2-3 katlı bir yaşayan ev görmek ‘acayip’ geliyor bana. Misal bir Gezen Apartmanı‘nı bilirim, Süreyya Ağaoğlu Sokak’ın Teşvikiye Camii’ne çıkan tarafında, şimdi kullanılmayan ama bugüne kadar gelebilmiş… Şaşırırım.
NİŞANTAŞI’NIN GÖBEĞİNDE AZICIK KATLI
Ama “Celâsun” beni daha da şaşırtır. Ihlamur ile Prof. Dr. Orhan Ersek Sokak (no 51) kesişiminde, onlarca yüksek bina ve karmaşa içinde başka bir dönemden ışınlanmış gibi durur.
Binayı araştırayım derken, Instagram hesaplarını izlediğim ve sadece Şişli fotoğrafları paylaştığını sandığım Bellek Şişli‘nin YouTube hesabını buldum ve muhteşem Ferda-Tamer Celasun çiftiyle tanıştım. Buraya da ekledim; videoyu izleyin anlayacaksınız!
Çiftle, “villa tipi” Celasun Apartmanı’ndaki evlerinde gerçekleşen sohbeti, 11 Haziran 2020’de Dilek Ebci, Tolga Bektaş, Suzan Bektaş yapmış.
LEZİZ TOPAĞACI ANLATIMI
Doğuştan Teşvikiyeli Tamer Bey, öyle leziz bir Topağacı anlatarak başlıyor ki: “Ben Poyracık Sokak’ta haremlikli selamlıklı bir evde doğmuşum. Hiç unutmam haremlikten selamlığa geçen bir dönme dolap vardı, bir köşktü. Poyracık’ın Beşiktaş’a doğru tarafı, önümüz dutluk ve papatyalıktı.
Topağacı denilen ada, gecelerin çıkılması mahsurlu, develerin geçtiği, askerlerin talim yaptığı, High school talebelerinin koştuğu bir yerdi”.
1950’lerde Vali Fahrettin Kerim Gökay bölgeyi imara açıyor ve Topağacı’nda inşaat furyası başlıyor. “Metrekaresi 10 kuruştan arsalar satıldığını hatırlıyorum” diyor Tamer Bey. Daha çok Selanikliler otururmuş o dönem. “Işık Lisesi’ne gidenler başka, Şişli Terakki’ye gidenler başka boy Selaniklilerdi, rekabet vardı” diye anlatıyor.
TOPAĞACI KESİLMİŞ APARTMAN OLMUŞ
Celâsun Apartmanı’nın yapılışı ise 1953. “Rahmetli babam yaptırmış, binanın 5 katlı olması planlanırken maddi nedenlerle 3 katta kalmışlar” diyen Tamer Bey, yapının olduğu arazinin ilk halini bile hatırlıyor; “Üzerinde bir tek keçi patikası vardı”… Babası, abisi ve kendisi de Galatasaray Liseli; makine yüksek mühendisi imiş Tamer Bey.
Ferda Hanım, doktor olan babasıyla 60’lı yıllarda binanın önünden geçerken “Ay bu bina burada minicik kalmış” dediklerini hatırlıyor, sonra o eve gelin gideceğini ve 49 yıl orada oturacağını bilmeden… Ferda Hanım ile Tamer Bey (Allah uzun ömür versin) evlendiklerinden bu yana, 49 yıldır o evdeler. Oğulları Osman ile Murat da orada büyümüş, semtin tüm değişimine tanıklık etmeleri şahane. Bunun kayıt altına alınması, Ferda Hanım’ın kameradan habersiz ikramları, ilişkileri her şey çok leziz.
Bu arada yine videodan öğreniyorum ki, Prof. Dr. Orhan Ersek Sokak’ın ismi ilk Kuyulu Bostan Sokak, sonra Gülistan imiş aslında. Semte ismini veren koccaman ağacın yerine ise -kesilip- Kadifekale Apartmanı yapılmışmış.
2 Comments
DİDEM AVINCAN
Posted at 23:29h, 16 KasımTamer Bey öyle güzel anlatıyor ki, bir yandan Pervititch haritasına bakınca, dediklerini takip edebiliyorsunuz. Poyracık Sokak (ki bugün öğrendim Prof. Dr. Müfide Küley Sokak olmuş adı) haritada Çiftlik Sokak, Beşiktaş’a bakan taraftaki bahçeler, bostanlar.. Köşkün üç katlı bahçesinden Emin Efendi Sokak’a çıkardık diyor, o sokakta konaklar var acaba hangisi diyor insan:) O anlattıkça Pervititch’te Amerikan Hastanesi, Güzel Bahçe Sokağa doğru bakıyorum…Acaba Namık Paşa adı geçiyor mu diye, genelde yazıyor çünkü sahiplerinin adları…1924 erken mi geç mi derken uzatmayayım burada, harika bir paylaşım olmuş. Sonra niye seviyoruz bu kadar Her Umut Ortak Arar’ı:)
Nilay Örnek
Posted at 15:53h, 23 KasımBiz de Didem Avincan’ı seviyoruz; o olmasa eksik kalırdık:)