O da mı yıkılacak!?
Türkiye’de biraz efemera, eski kart-kartpostal, eski Türk filmi meraklısı, hele de İstanbul sevdalısı kim varsa ona ve onun eski görüntülerine rastlamıştır: Yeşilköy-Çınar Otel.
Hem Hilton gibi modern, lüks ve havalı hem de zamanında çok sık vurgulanacağı üzere ‘yerli ve milli’.
Uzun süredir yazacaktım ama maalesef önceki gün onlarca kişinin bana gönderdiği bir twitter iletisi üzerine yazıp paylaşmam gerektiğini düşündüm.
TERCÜMAN BİNASI ŞOKUNU ATLATAMADAN
Yazar Emine Çaykara şöyle yazmıştı X’te:
“Yeşilyurt/Yeşilköy Çınar Otel iki ay içinde tamamen boşaltılıp yıkıma girecekmiş, üç dört kuşaktır İngiltere’de yaşayan bir Özbek aile satın almış. Dün öğrendim. Güçlendirme, tarihi kültürel koruma, sahip çıkma gücü yok mu Kültür Bakanlığı’nın, bu kadar zayıf mı?”
Hafıza mekanları tek tek siliniyor çevremizden. Bu ileti, hele de Tercüman Gazetesi yıkımının etkisini atlatamadan, kötü geldi… (herumutortakarar.com‘da Tercüman dosyasını sürekli genişletiyorum. Yıkıldı; artık çok önemi var mı bilmesem de…)
PRENSESLERİN UĞRAK YERİ, EĞLENCENİN MERKEZİ
Başlayalım; Yeşilköy’ün, 1958’den bugüne gelebilen ‘Çınar’ından bahsetmeye…
Bir Yeşilköy dergisinin, 80’lerde çıktığını düşündüğüm sayısından alıntıyla: “Çınar Otel kurulduğu günden beri Yeşilköy’ün simgesi. Haydar Çınar’ın Yeşilköy’de yapımına başladığı oteli, Tevfik Ercan satın almış.
Yıl 1958, Marmara pırıl pırıl. Çınar Otel’in plajından denize girmenin tadına doyulmuyor.
Yeşilköy’de düzenlenen geceler hayli rağbette. Venedik Gecesi için ustaca gondollar bile yapılıyor. Sadece Yeşilköylüler değil, İstanbul’un tüm seçkinlerinin eğlence merkezi oluyor Çınar. Hele 70’li yıllarda açılan diskotek tüm İstanbul gençliğinin ilgi odağı. Prenses Anne’den Prens Rainier- Grace Kelly’ye kadar o dönemde İstanbul’a gelen ünlü konuklar Çınar’da ağırlanıyor, Galatasaraylı futbolcular kamp için Çınar’ı seçiyor.
“Çınar’ın şaşaalı günleri gerilerde kaldı, ama bugün Çınar’a yeni bir yüz kazandırma çabalan var. Çınar Otel Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ercan anlatıyor; ‘Çınar Otel’i gözden düşüren 1973-1975 yılları arasında yaşanan grev oldu. Yeşilköy’ün simgesi olan otelimizi, baştan başa yeniliyoruz. Hedefimiz Çınar’ı eski günlerdeki güzelliğine, önemine yeniden kavuşturmak.”
Bir yöneticinin koca dergi röportajında grevden krizden bahsetmesi ilginç gelmişti, iş büyükmüş.
UĞUR DÜNDAR’IN CANKURTARANLIĞI
Başka bir sayfadan satır arası, “Galatarasaraylı futbolcu Gökmen Özdenak, o cıvıl cıvıl yaz günlerini, Çınar Otel’de müzik yapan Ferdi Özbeğen’i, dibindeki taşlar bile görünen denize dalıp düşen kolyeleri çıkarmalarını unutamıyor”.
Ben de Uğur Dündar’ın Instagram’ında gördüğüm bir iletiyi paylaşayım: “1961 yazı. Çınar Hotel plajında cankurtaranım. Fenerbahçe’nin efsanelerinden Can Bartu ağabeyim balayında otelde kalıyor. Lodosun denizi karıştırdığı bir gün alyansını düşürdü. İkinci dalışta yüzüğü çıkarınca dost olduk. Küçük oğluma adını verdim.”
Bülent Ecevit’in 1962 yılında Çınar Oteli’nde çekilen fotoğrafını da ben çok severim.
YERLİ VE MİLLİ VURGUSUNUN NEDENİ
Çınar unutulacak bir otel değil. Mimarisi, denizi, plajı, havalimanına yakınlığı dolayısıyla sıkça ağırladığı yabancı konukları, onlar için Paşabahçe gibi yerli üretim hediyelik eşyaların satıldığı tasarım mağazası, eğlenceleri meşhur. Hatta bugün bile pek çok kişinin Çınar Otel kartonu içinden çıkan hatıra fotoğrafları bulunur. Pek çok eski Türk filminde ‘Çınar’ arka plandadır.
Yerli ve milli deyip duruyorum. 1959’da inşaatı biten otel sık sık, meşhur Hilton ile -ilk bakışta mimari bir benzerlik de var- karşılaştırılıyor ama yapımında çalışan işçilerden, sahiplerine ve çalışanlarına Türkler tarafından yapılıp işletildiği vurgulanıyor.
Mimarlar da Türk: Rana Zıpçı, Ahmet Akın ve Emin Ertam.
“Hayat dergisinin 1959 tarihli kapağında, Çınar Otel yerine Hilton Oteli adının verilmesi mimari dil benzerliklerinden dolayı”.
Hilton’un dönemindeki otellere etkisine değinen bir çalışma yapan Hande Atmaca-Çetin, Zeynep Tuna-Ultav ile Funda Uz, Tevfik Ercan’ın Haydar Çınar’ın 15 odalı oteli ile arazisinin satın alıp yıktıkları küçük otel yerine bu otelin yapıldığı bilgisini veriyorlar.
1988; CEM YILMAZ’IN İLK ÇALIŞTIĞI YER
Fortune Turkey ise 15 Ağustos 2014 tarihli haberinde otelin 115 milyon dolar’a satılmakta olduğu haberiyle birlikte şu bilgileri aktarıyor:
“1959 yılında Türkiye’de ilk kez yapılan Bilderberg toplantıları ile de adını duyuran otel, birçok Türk filmine de konu oldu. Yerli ve yabancı birçok ismi ağırlayan Ekim 1971’de İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in tek kızı Prenses Anne’ye ev sahipliği yaptı. Uğur Dündar’ın gençliğinde plajında cankurtaranlık yaptığı, diskosunu işlettiği Çınar Otel, Cem Yılmaz’ın da öğrencilik yıllarında iş kapısı oldu (1988).
Yeşilköy’de Marmara Denizi kıyısında yer alan 6 katlı ve 220 odası bulunan otel, 7 bin 717 metrekare bir arazi içinde yer alıyor. 16 bin 820 metrekare kullanım alanı bulunan otelin mülkiyeti içinde 325 metre özel Marmara Denizi’nde kumsal bulunuyor.
ERCAN AİLESİNİ TANIYALIM
Çınar Otel’in olduğu gibi, otelin sahibi Ercan Ailesi’nin de Türkiye sanayi tarihinde özel bir yeri var. 1919 yılında doğan, Lozan Üniversitesi’nde Ekonomi okuyan Tevfik Ercan Türk sanayisinin en saygın isimlerinden biriydi. 1946 yılında iş hayatına başlayan, 1973’te Ercan Holding’i kuran Ercan, İstanbul’da Yeşilköy’de zamanında Hilton ve Divan´dan sonra en büyük otel olan Çınar Oteli’ni yapmıştı.
Türkiye’de yan sanayi dışında doğru düzgün üretimin olmadığı bir dönemde 1966’da, Alman MAN’ı Türkiye’ye getirmiş, kamyon ve otobüs motoru üreten iki fabrika kurmuştu. 1982 yılında Ankara’da MAN kamyon ve otobüsleri üretecek ikinci dev tesisi işletmeye açan Ercan Holding, artık aralarında Akip Tekstil, Mahle Piston, Meges Boya gibi büyük ölçekli sanayi tesislerin de bulunduğu, 13 bin çalışanı ve 39 şirketi olan bir gruptu.
Ancak, Özal döneminin değişim rüzgarına yüksek faiz, yüksek enflasyon politikasına yenik düşen Ercan Holding, dönemin en büyük grubu iken borç girdabında iflasa sürüklendi ve 1988 krizinde Alman ortağına hisselerini devrederek sanayiden çekildi.
Ercan Ailesi’nin elinde ise sadece Çınar Otel kaldı.”
İLK FOTOĞRAFLARINI OTHMAR ÇEKMİŞ
Çınar Oteli, güzelden anlayan Arkitekt Dergisi’nin 1959 yılı 4. sayısına da kapak olmuş. Fotoğraflardaki imza ise Othmar; Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk yıllarını en iyi fotoğraflayan isimlerden Avusturyalı Othmar Pferschy (onun yaşadığı yeri merak edenleri de buraya davet ediyorum).
Arkitekt Dergisi ise şunları yazmış:
“Bekercan Şirketi tarafından yaptırılan otel, Yeşilköy’de deniz kenarında 2800 M2 lik setli bir arazi üzerine inşa edilmiştir. İnşaat sahası 9327 M2 dir. Zemin kat giriş holü resepsiyon, çarşı, bar, asma kat istirahat, çay ve merasim salonları, bahçe ile aynı katta olan bodrum kat da lokanta – gazino, paviyon ve mutfak, çamaşırlık vesair tertiplendirilmistir.
16 MİLYON TL’YE MAL OLMUŞ
Bahçe denize uzanan bir teras halinde lokantanın bir devamı olarak kullanılmıştır. Üst katlar otelin yatak odalarına tahsis edilmiştir. Bu kısımda 110 banyolu ve iki yataklı tek oda, 2 adet çift banyolu üçer odalı büyük apartıman dairesi, 8 adet tek banyolu ikişer odalı apartıman bulunmaktadır.
Teras katının kısmı, personel yatak odalarına, bir kısmı da oyun salonuna tahsis edilmiştir. Otelin esas girişi ön cepheden olmakla beraber, deniz kenarında bulunan 14 adet kabina paviyon, snek bar ve plâj tesisleri kısmından da, denizden bir irtibat temin edilmiştir.
Otel 16.000.000 Türk lirasına çıkmıştır.
KÜTAHYA ÇİNİLİ PANO
Asansörler M. A. N. firmasının olup, elektronik kumandalıdır. Kalorifer, su tesisatı, elektrik tesisatı, Mitrani ve Bsja firması tarafından yapılmıştır. Zemin kat lokanta ve gazinonun pencereleri aluminyum olup, Münich’de Kübler firması, bütün izolasyonlar, Kabiroi firması tarafından yapılmıştır. Mutfak tesisatını Krefft müessesesi yapmıştır. İç dekorasyon proje mimarları tarafından yapılmış olup, mobilyalar muhtelif firmalara verilmiştir. Resepsiyon’daki panoda yeni bir tekniğe göre, Kütahya çinisi kullanılmıştır. Kat pencereleri ahşaptır.
Oda döşemeleri linoleum, zemin kat döşemeleri travertin üzerine halı kaplıdır. Merdivenler beton üzeri sert ağaç giydirilmiş olup halı kaplanmıştır. Otel turistik değerde olup, İstanbul tarafının büyük bir ihtiyacına cevap vermekte ve rağbet görmektedir.
2 Yorumlar
T. Elvan Altan
Tarih: 21:51h, 15 AralıkBu konuda detaylı bilgi ve belge için Hande Atmaca Çetin’in tezine ve tez danışmanlarıyla yaptıkları ilgili yayınlara bakılabilir:
* Atmaca Çetin, Hande, “Reading The Modern Through Hotel Interıors of The 1950s: Divan and Çınar Hotels In İstanbul”, (Danışman: Doç. Dr. Funda Uz, Eş Danışman: Doç. Dr. Zeynep Tuna Ultav), İTÜ Mimarlık Tarihi Programı, 2019.
* Atmaca Çetin, H., Tuna Ultav, Z., UZ, F., “Reflections of the İstanbul Hilton Hotel on Mid-century Hotel Buildings in Turkey”, ART-SANAT, İstanbul University Press, (July 2019), s.57-88.
* Atmaca Çetin, H., UZ, F., Tuna Ultav, Z., “1950’ler Otel İç Mekânları Üzerinden Moderni Okumak: İstanbul Divan ve Çınar Otelleri”, İç Mimarlık Lisansüstü Çalışmalar Sempozyumu III, 20-21 Şubat 2020, İzmir Yaşar Üniversitesi, (ed. Ö. Cordan, Z. Tuna Ultav, G. Ballice), pp.18-31, İstanbul Teknik Üniversitesi Yayınları- Yaşar Üniversitesi Yayınları, 2021.
* Atmaca Çetin, H., UZ, F., Tuna Ultav, Z., “After İstanbul Hilton: Turkey’s local-global dichotomy in the 1950s interiors of Divan Hotel and Çınar Hotel” INTERIORS: Design/Architecture/Culture, DOI:10.1080/20419112.2022.2018799, pp19-49.
* Atmaca, H., UZ, F., Tuna Ultav, Z., “Çınar Oteli İmgelerle Düşünmek”, Başrolde Mimarlık kitabı içinde, (Editör: Umut Şumnu), pp.121-149, Everest Yayınları, 2023.
Nilay Örnek
Tarih: 16:02h, 17 AralıkEvet; yazının içinde atıfta bulunulanlar (Reflections of the İstanbul Hilton Hotel on Mid-century Hotel Buildings in Turkey gibi) var ama böyle tekmili birden görmek şahane oluyor, teşekkürler n.