Denizler Kitabevi / Apollon Fotoğrafhanesi

Çok derin yapılması gereken tartışmaları yüzeysel düzeyde yapmaktan, yapılmasından hoşlanmadığımdan Denizler Kitabevi mevzuunda yazasım yoktu. Ama önünden geçerken “Yok artık” dedim gayri ihtiyari! Toka, atkı, kolye mi satacaktı o mekan; vitrini gidecekti, merdivenler öyle mi kullanılacaktı?

-İstiklal Caddesi’ndeki- “Denizler Kitabevi kapanıyor?taşınıyor” sözleri üzerine çok kişi, “Nilay Hanım hakkında yazsanıza” dedi. 

Böyle durumlarda “Ah’ı vah’ı” çok oluyor ama bu, mekana yarıyor mu, ne kadar samimi yapıyoruz bu tartışmaları bilemiyorum.

Oysa, -altını çizmek lazım kapanmayıp Galip Dede Caddesi’ne taşınan- Denizler Kitabevi’ni ben çok severdim. Pek çok kitabım da vardır oradan. (İlk aklıma gelen Heybeliada kitabı mesela, Halil Gökman’ın yazdığı…. ‘Denizler Kitapevi mi, Denizler Kitabevi mi yazılıyor?’ sorusuna da kitaplardan kontrolle yanıt vermiş olayım. Kapısında da yazıldığı gibi ‘kitabevi’.) Yıllar yıllar önce bir pasajın içindeydi, sonra yıllarca burada. 

Ben hatırlamıyorum, 2008 imiş galiba, sahibi -aslen kaptan, denizci- Turgay Erol, konsolosluk nedeniyle önüne konan portatif polis kulübesine kızıp bir süre kitabevini kuruyemişçiye bile dönüştürmüşmüş! Ama kısa süre…

‘GİDİYOR MUYDUNUZ Kİ?’

Bu tür mekanların el değiştirmesinde, ilk önce isyanlar olur, sonra “Gidiyor muydunuz ki? alıyor muydunuz ki?” soruları başlar…

Sorun, benim, senin bizzat gidip gitmemesinden öte bu ülkede, koca kentte bu tür mekanları yaşatacak insanların sayısının azlığı zaten. Hobilerin yokluğu, bu tür kitapçıların bazı kaliteli restoranların, kültür mekanlarının temel ihtiyaç gibi görülmemesi… 

Aynı bin kişinin -ki onların yarısı da göçtü- aynı kitapçılarda, restoranlarda, konser-sergi mekanlarında olması… Bir grup kalkındıramaz bu yerleri. Neyse derin mevzuu. Ben gazeteye yazmış idim, blogda da var. 6-7 Eylül’ün ardından hayata küsen, mekânından olan Pandeli’nin zamanının Cumhurbaşkanı tarafından kurtarılma hikâyesini bu anlamda pek severim.

Bazı mekanlar destekle yaşatılmalıdır! 

APOLLON FOTOĞRAFHANESİ VE KOÇU…

Sadede geleyim; malum o mekana, o merdivenlere her şeyiyle çok yakışan, cuk oturan Denizler Kitabevi’nin Tünel tarafından taşınmasıyla geçmişi biraz yazıldı.

Mekan, önceleri Apollon Fotoğrafhanesi.

Apollon ki, Reşat Ekrem Koçu tarafından da kaleme alınmış, İstanbul Ansiklopedisi’nde yer almış dönemin meşhur fotoğrafçılarından… Bugün internette, kitaplarda görebileceğiniz hemen hemen tüm metinler Koçu’dan daha günümüz Türkçesi’ne geçirilmiş -kaynak verilmemiş- satırlarla dolu. (Oysa Reşat Ekrem Bey, bu konuda, ansiklopedisine “Apollon Fotoğrafhanesi hakkında­ ki bu not, E.D.D Alessio tarafından verilen bilgilere dayanılarak yazılmıştır” notunu düşecek kadar hassas.)

NEGATİFLER ATİNA’YA GİTMİŞ… BENCE HABER O!

Şöyle deniyor özetle:

“Ressam ve dekoratör Yakob (Jacques) Samancı’nın oğlu olan Aşil Samancı, önce babasının yanında ressam olarak çalıştı, Abdullah Biraderler’in atölyesinde fotoğrafçılık öğrendi. Onların aracılığıyla girdiği Saray’da fotoğrafçılık dersleri verdi, ayrıca Sultan Abdülhamid Han’ın fotoğraflarını çekti ve Mehmet Reşat’ın bazı gezilerine katıldı. Alman imparatoru Kaiser Wilhelm ile Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın da birçok fotoğrafını çekmiştir. 

(…) 

Aşil Samancı’nın çektiği fotoğraflardan Alman İmparatoru II. Wilhem’in de bulunduğu binlerce negatif, sanatçı tarafından Atina’ya götürülmüştür. Bin kadarı da 27 Ekim 1942 yılında ölümünün ardından, damadı E. Dalleggio d’Aalessio’ya geçmiştir.”

HOLLANDA KONSOLOSLUĞU LOJMANI

Ben kendi araştırmalarımda Hollanda Konsolosluğu ile önündeki binanın bağını tam bulamadığımdan mevcut metinlerden aktarayım:

“İstiklal Caddesi’ndeki bu tarihi bina 20. yüzyılın başında Hollanda Konsolosluğu’nun lojmanı olarak inşa edildi. Bina 1920’lerde Apollon Fotoğrafhanesi (Gülmez Kardeşler), 1930’lar ve 1960’larda Beyaz Tilki Kürk Evi ve 2000’lerde Denizler Kitabevi oldu.” 

Denizler Kitabevi’nin kendi paylaşımından da Beyaz Tilki Kürkevi’nin burada olduğunu anlıyoruz. (Oysa ben tarihi fotoğraflardan Santa Maria Draperis Kilisesi’nin yanı falan diyebilirdim, belki arada taşınmıştır.)

BİR ADIMDA KÜLTÜR DEĞİŞTİRİLİR!

Başta dediğim gibi, çok derin yapılması gereken tartışmaları yüzeysel düzeyde yapmaktan, yapılmasından hoşlanmadığımdan Denizler Kitabevi mevzuunda yazasım yoktu. 

Ama dün önünden geçerken “Yok artık” dedim gayri ihtiyari! Toka, atkı, kolye mi satacaktı o mekan; vitrini gidecekti de o merdivenler öyle mi kullanılacaktı?

Hakikaten “Ah gitti, vah neydi” muhabbetinden, hele de bunun reytinginden hiç hazzeden biri değilim de. Göz göre göre de yok yahu!

* Not: Denizler Kitapevi’nin yeni adresi şöyle… Müeyyedzade, Galip Dede Cd. no:97/A, 34433 Beyoğlu/İstanbul

* Fotoğrafları farklı dönemlerde ben çekmiştim, arşiv olan fotoğrafın yanında da yazıyor.

BU YAZIYI PAYLAŞIN:

WhatsApp
Email
Twitter
LinkedIn
Telegram
Facebook

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış.

Bir yorum yazın

DİĞERLERİ

Moda

Mehtap Apartmanı

İstanbul’da Moda kıyısında yürüyüp de bu apartmanı görmemiş, şöyle bir bakmamış olan yoktur sanırım. Geçen vapura bindim mis, Moda sokaklarında onlarca apartman fotoğrafı çektim hayranlıkla. Sonra bilmeden ne kadar çok mimar Melih Koray yapısı çekmişim şaşırarak fark ettim. Kesinlikle bir ruhu var Melih Bey’in yapılarının.

Devamı »
Bahariye

Röntgen Apartmanı

Anladığım Yeldeğirmeni’nde de bir Röntgen Apartmanı varmış, hem de bir kız yurdunun karşısında… Ama bizim Röntgen Apartmanı başka. “Kadıköy’de, Bahariye Caddesi’nde Süreyya Sineması’nın karşı sırasında Türkiye’nin ilk kadın radyoloji uzmanı / röntgen mütehassısı Saadet Gören’e ait imiş.  Google’dan baktım, benzer apartmanlar buldum ama kendisini bulamadım.

Devamı »
Kurtuluş

Adil Çocuk Evi

Meğer ne çok insan görüp merak ediyormuş. Hatta ne çok insan bu ev üzerinden hayaller kuruyormuş. Efsanevi bilgiler de çok, “Sahibi şöyleymiş, böyleymiş…” En çok gelen yanıt ise: “Bir zamanlar ana okulu-kreşti”. 30 yıl ve öncesi öyleymiş: Adil Çocuk Evi. Ama ne efsane bir yuva.

Devamı »
Nişantaşı

Levent Apartmanı

Mimaride yuvarlak öğelere zaafım var galiba… Bu bina da benim için şahane… Nişantaşı’nın Harbiye tarafında, Pangaltı’ya çıkan Süleyman Nazif Sokak üzerinde, Levent Apartmanı. Kimi zaman sırf güzelliğini göreyim diye yolumu değiştiriyorum. Her açıdan ayrı bir görkemi var. Metinlerden anlıyorum ki eskiden deniz de görüyormuş. İçinde

Devamı »
Gümüşsuyu

Gümüş Apartmanı

GÜMÜŞ APARTMANI BAHANE, TÜLİN ZANBAKOĞLU ŞAHANE! Bir hazine buldum; Arkitekt Dergisi Ayaspaşa sayısı! Ve orada Tülin Zanbakoğlu adında bir ‘ilginç’ kadının farkına vardım.  1993 yılına ait dergide “Gümüşsuyu’nda Bir Kitap Butiği”nden bahsediliyor; isim yok (t. zanbakoğlu – traditional design & book store imiş).  “İnönü Caddesi, no 63” deniliyor. Artık

Devamı »
Cevizlibağ

Tercüman Binası

O kadar ikonikti ki, Tercüman Gazetesi yokken de pek çok kez el değiştirilen binası hep Tercüman binası ismiyle anıldı. Ama artık bu bina yok. 4 Aralık 2023 salı akşamı başlayan yıkım 5 Aralık’ta da devam etti. Çocukken bile hayran olduğum, bana o yaşta “Bu bina

Devamı »
İstiklal Caddesi

Ravouna Apartmanı / Ravouna 1906 Suites

Art Nouveau gibi Art Nouveau! Pek çok açıdan da şanslı sayılabilir; bir kere mimarları, hatta yatırımcılarının ismi binanın üzerinde yazıyor. Mimarları C. P. Kyriakides ile A. D. Yenidunia.  G. ve Alf. Michelini (Giuseppe Michelini ve Alfredo Michelini) yatırımcıları. Kimin için yapıldığının ipucu da birinci kattaki

Devamı »
Büyükada'nın Yaşlanmayan Modernleri
Hasan Çalışlar Arşivi

Çok sevdiğim mimar Hasan Çalışlar’ın, Instagram’da oluşturduğu ve “Büyükada’nın Yaşlanmayan Modernleri” adını verdiği arşivine, bundan sonra sitenin bu bölümünden ulaşabileceksiniz.