“Rahmet istedi” derler ya… Bazen zamanında çok çalışmış, kalıcı bir şeyler yapmaya çalışmış insanların yıllar sonra bir vesileyle adlarının anılmaya devam ettiğini düşünüyorum.
Bugün de, ‘bina arkeologluğu’ yaparken döneminin önemli göz doktorlarından Dr. Niyazi İsmet Bey’i, daha da doğrusu Dr. Niyazi İsmet Gözcü’yü tanıyıp andım.
Ama ona nasıl geldim; anlatayım…
EKONOMİK BUHRARA RAĞMEN APARTMAN
Sevil (Öztürk) Hanım, ilgimi çekeceğini düşünerek (ki çekti), gastearsivi.com‘dan Son Posta Gazetesi’nin, Haziran 1931 tarihli birinci sayfasını paylaşmış. Gazete, ekonomik buhrana rağmen parası olup apartman yaptıranları, bu binaların ‘kaça çıktığı’ bilgisi ve bazı özellikleriyle birlikte ‘ifşa ediyor’!
Niye böyle diyorum; gazete suçluyor.
“Birinin parasının olması mı sorundur, parayı yolsuzluklarla elde etmesi mi?” sorusuna takılmadan, “Bunların paraları var, alın bakın, hedef bu” tarzı bir dizi yayın yapmışlar. Birkaç hafta boyunca, birinci sayfadan. Saçma bence. Ama benim için bir hazine.
Çünkü bugün bazıları hâlâ hayatta olan binaları kimlerin yaptırdığını görebiliyorum. Yey!:)
İLK ADI, GAYRET
Onu hemen tanıdım; Gümüşsuyu, İnönü Caddesi’ndeki bugünün Gözcü Apartmanı. O yıllarda ismi Gayret imiş. O yıllarda yanında hiç bina olmadığını görmek benim için çok acayip. O dönem bina 4 katlı. 5’er odadan oluştuğunu gazetenin metninden öğreniyoruz. Aşağı yukarı 1931 yılında 40 bin liraya mal olmuş.
Yazıda apartmanı Dr. Niyazi İsmet Bey’in yaptırdığı yazıyor. “Soyadı Kanunu 1934-35, Dr. Niyazi İsmet Bey kim? Ara ki bulasın” diye düşündüm… Amaaaa. Sonra binanın bugünkü isminin Gözcü olduğunu düşünerek, Dr. Niyazi İsmet Gözcü araması yaptım ve bum! Buldum.
Özgeçmişini aşağıya ek olarak bırakıyorum ama özetle Niyazi Bey (1884-1965), hayatını göz doktorluğuyla geçirmiş, Çanakkale Savaşı’nda cephede de çalışmış, milletvekilliği de yapmış, Türkiye’de göz hastalıklarının tedavisi konusunda pek çok önemli çalışması ve kitapları olan bir asker-doktormuş. O yıllarda Türkiye’de önemli bir sorun olan göz hastalığı Trahom’un tedavisinde çok önemli biriymiş.
Soyadı kanunu çıkınca da, sonradan apartmanına da ismini veren ‘Gözcü’ soyadını almış. Dedim ya, rahmet istedi.
**********
DR.NİYAZİ İSMET BEY, DR. NİYAZİ İSMET GÖZCÜ
1884 yılında İstanbul’da doğdu. 1907 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane (Askeri Tıbbiye)’den mezun oldu. Gülhane Askeri Hastanesi’nde staj yaptıktan sonra asistan olarak kaldı ve göz hastalıkları uzmanı oldu. 1909 yılında Selanik ve daha sonra Manastır Merkez Hastanelerinde görev yaptı. 1910 yılında Gülhane Askeri Tababet Tatbikat (Tıp Uygulama) Mektebi’nde göz kliniği öğretim üyeliğine getirildi. Birinci Dünya Savaşı yıllarında
(1914-1918) Çanakkale cephesinde ve çeşitli hastanelerde görev yaptı. Daha sonra Gülhane Hastanesi’ne döndü. Başhekimlik ve bölüm başkanlığı yaptı. Profesör oldu. 1941 yılında Gülhane Hastanesi Ankara’ya Cebeci Askeri Hastanesi’ne taşınınca burada da göz hastalıkları biliminin gelişmesine önemli katkıları oldu.
1934 yılında Soyadı Kanunu çıkınca “Gözcü” soyadını aldı.
1944 yılında Tabip Tümgeneral rütbesi ile ordudan ayrıldı. 1944 yılı sonunda yapılan milletvekili ara seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden İstanbul Milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi 7.Dönem çalışmalarına katıldı. Bu görevi 1946 yılına kadar sürdü.
1928-1931 yılları arasında kurucularından olduğu Türk Oftalmoloji Cemiyeti Başkanlığı, 1931-1933 yılları arasında İstanbul merkezli 3.Bölge Tabipler Odası Yönetim Kurulu Üyeliği ve 1933-1937 yılları arasında da 3.Bölge Tabipler Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Çok sayıda bilimsel makalesinin yanı sıra Emraz-ı Ayniye (Göz Hastalıkları,1921), Göz Frengisi (1924), Traham Tedavisi ve Trahomla Mücadele (1927), Trahom Mücadelesinde Çalışan Küçük Sıhhiye Memurlarına Trahom ve Konjuktiva Hastalıkları Dersi (1931) Adlı yayınlanmış yapıtları vardır. 1965 yılında İstanbul’da vefat etti.
Bu dönemde, tabip odaları dışında Türk Oftalmoloji Derneği, Çocuk Hekimleri Encümeni, Türk Jinekoloji Derneği, Cild ve Zührevi Hastalıklar Derneği, Türk Üroloji Derneği ve Otorinolaringoloji Derneği gibi uzmanlık dernekleri de çalışmaktadır.
1935 yılında, Bursa, Bilecik, Kocaeli ve Zonguldak illeri, 3.Bölge Tabipler Odası’ndan ayrılarak, Ankara merkezli 1.Bölge Tabip Odası’na bağlanır. Bu değişiklik sonucu İstanbul Merkezli 3.Bölge Tabipler Odası’nın üye sayısının 138 azalması, bu illerdeki hekim sayısı hakkında kabaca bir fikir vermesi açısısından önemlidir.
Merkezi İstanbul’da bulunan 3.Bölge Tabipler Odası çalışmalarına, Bursa ili hekimlerinin ne ölçüde katıldıkları hakkında bilgi olmadığı gibi, Bursa ili hekimlerinin, 1935 yılında bağlandıkları Ankara merkezli 1.Bölge Tabip Odası hakında da bilgi bulunamadı.
1949-1950 yıllarında Bursa’daki hekimlerin “Hekimler Birliği” adlı bir dernekleri olduğu, her ay Bursa Halkevi Salonu’nda bilimsel toplantılar düzenledikleri, Genel Kurul toplantılarını burada yaptıklarına ve 14 Mart Tıp Bayramlarını kutladıklarına dair belgeler vardır.
KAYNAK: https://hekimcebakis.org/makale/bursa-tabip-odasi-tarihi-1928-1952-2/
******
* Güncel fotoğraflar benim, eski gazete kupürü ise şuradan.
Henüz yorum yapılmamış.