Bir klişe ifadeyle “Bir dönem Yeşilçam’ın kalbinin attığı yer”… Gazeteci Erol Dernek Sokak. Ve o sokağın -bence- en ikonik iki binasından biri.
Geçenlerde içini gezmiş, asansörünü kullanmıştım.
Dün, apartman dedektifliğimi efsanevi Lale Plak’ın sahibi Hakan Atala ile yaparken, “Hadi bir sergi de gezelim mi?” dedim ve Versus Art Project’teki Sibel Horada sergisi aracılığıyla hem bir bina hem de çok güzel bir sergi gezdik.
PERPPİGNANİ AİLESİ YAPTIRIYOR
Yapı, 1904’te, giriş-bodrum dahil 5 katlı olarak, yaşamak ve kira geliri elde etmek üzere Perpignani Ailesi’nin konutunun yerine inşa edilmiş.
Fransız asıllı İtalyan Antoine N. Perpignani (*) ile Rum mimar Marko G. Langas tarafından yapılmış. Yapıldığında adının bu olmadığından emindim ancak, eski ismini çok zor buldum; Perpignani Apartmanı. O dönem sokağın adı da Alyon Sokak.
Perpignani’nin adı genellikle “St. Pierre Han’nda ilk mimarlık bürosunu açan kişi” olarak anılıyor. İstiklal Caddesi’ndeki Karagözoğlu Apartmanı gibi pek çok bildiğimiz binada emeği var.
TAVANLARDAKİ İŞLER, O MERDİVENLER
Bina daha girişinden dış yapısıyla dikkat çekiyor; “dış cephesi art-nouveau ile neo-klasik özellikler taşıyor” deniliyor. Girişteki taşlar, geometrik desen üzerine düzen, tavandaki bugüne kalabilen kalemişi işlemeler -yorucu da olabilecek bir birliktelikte- ve dikkat çekici.
Biz Versus Art Project’i gezdiren Gizem Hanım, 1950’lerde Yunan mimarlar tarafından bir yenilemeden geçtiğini söyledi.
Versis Art Project’in dairesi ‘maalesef’ orijinal halini koruyamamış, onlardan önce dairede faaliyet gösterenler -matbaa imiş sanırım- yer ve tavandaki orijinalliği bozmuş. Hatta bence -o yapı düşünüldüğünde- alelade bir hale getirmiş.
Bir de eser sergilenmesinde kullanılan minik bir odacık vardı. “Burası neymiş?” dedim, eskiden apartmandan gelen aydınlık-ışık boşluğuymuş ama yine onlardan önce depo olarak kullanılmak için karanlık bir alana dönüştürülmüş.
Yine de kapı kollarından pencerelere banyodan odalarda beklenmedik yerlere orijinal ayrıntılar görmek güzel geliyor.
Hanif Han, HNF Yapı’nınmış. Onlar da bir katta ikamet ediyor; onların katları orijinal diye duydum, internet sitelerine bakınca tavanlar kendini belli ediyor.
HANİFZADE AHMET BEY
HNF Yapı 2017’de kurulmuş ancak iş dünyasında eskilermiş. Sitelerinde “Türkiye İş Bankası kurucu ortaklarından Hanifzade Ahmet Bey (1889 -1963) öncülüğünde iş dünyasına giren Hanif ailesi, 1900’lerin başında tiftik ticareti, toptan manifatura ve tuhafiye ticaretine atılmış, Orta Anadolu ticaretinin gelişiminde önemli rol oynamıştır. Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu başkanlığı ve belediye meclisi üyeliği gibi görevler üstlenen Hanifzade Ahmet Bey, aynı zamanda General Motors’un Chevrolet otomobil ve kamyonları bayiliğini ve Zündapp motosikletlerinin ithalatını yapmıştır.” deniyor. Sonrasında oğul ve torun olduklarını tahmin ettiğim Hanif soyadlı kişilerle bugüne geliniyor.
- Yazıyı yazdıktan aylar sonra iki mimarın başka bir yapısını araştırırken Bersu Çelik’in “Beyoğlu Perpignani Apartmanı (Hanif Hanı) koruma projesi” adlı tezini buldum. Orada “Said Naum Duhani (2017, s. 33) ilk baskısı 1982 yılında yapılan kitabında Antoine N. Perpignani’den, Kiklad kökenli olup Fransız yurttaşlığına geçen, Paris’ten diplomalı, Türkiye’deki Fransız Sefareti’nin resmî ve tutucu mimarı olarak bahseder” diyor. Bina ve restorasyonu hakkında geniş ve çok katmanlı bir tez, merak edenler linkten okumalı.
1 Comment
Gündüz Vassaf
Posted at 01:05h, 02 OcakBugün sitelerde reklamlarında etkisinde ne güzel yerlerde yaşıyoruz diyen çocukların için resimli bir kitap, o dönem yaşayanalrın hayatı da masallaştırıarak, bir kitap yapılabilse…