İnci Deniz Ilgın, bana iki sene önce İstanbul Fenerbahçe’de Engin Volkan ile birlikte çektikleri, o dönem yıkılmak üzere çevresi kapatılmış ama onlara çok güzel gelen bir binanın fotoğraflarını gönderdi.
“Apartman sakinlerinden biriyle karşılaştığımızda binanın mimarının Macar olduğunu duyduğunu söylemişti. Araştırma fırsatımız olmadı. Cephesindeki çini kaplamasının çizgisel düzeni ve renkleri ile çok özel bir binaydı. Ana giriş kapısı, zemin karo çini, merdiven ve daire kapıları orijinal haliyle korunmuş görünüyordu. Yıkılıyor olması içimizi acıtmıştı. Belki binayla ilgili bilgi sahibi olanlar vardır…”
Hakikaten yıkılmak üzere çekilen fotoğraflarına rağmen o kadar güzeldi ki…
Kalamış Caddesi ile Bilgili Sokak’ın kesiştiği noktada Hürriyet Apartmanı.
İnci Hanım bir senedir yurtdışındaymış, bina yıkılmış olsa da kaydını tutmuş olmak için göndermiş; hele hakkında biraz bilgi de varsa?
‘MÜTEAHHİT ZORBALIĞI’
Bakınınca biraz 2014 yılından haberler buldum; gazeteci arkadaşım Banu Tuna o dönem çalıştığı Hürriyet’te, Neslihan Koçaslan da Sol Haber‘de, sağlam olmasına rağmen Hürriyet Apartmanı’nı yıkmak isteyen ve 8 daireden 7’sini almış olan bir müteahhit ile ona karşı duran (ve anlaşılan 2019’a kadar da direnen Tolgay Ailesi’nin haberlerini yapmışlardı).
“İstanbul Fenerbahçe’de mor salkımlar, yaseminler, meyve ağaçlarıyla çevrili Hürriyet Apartmanı’nda ışığı yanan son dairenin sahibi Tolgay Ailesi, 5 yıldır müteahhit zorbalığına ve kentsel dönüşüme karşı direniyor” diyor Banu haberinin girişinde ve şöyle devam ediyor:
“(…) 57 yıllık, 8 daireli Hürriyet Apartmanı, giderek betonlaşan şehre inat yeşillikler içinde bir kurtarılmış bölge gibi dimdik duruyordu. İki daire dışında oturanlar apartmanın ilk sakinleriydi. Sonra bir müteahhit çıktı ortaya (…). Usulca daireleri satın almaya başladı. Çoğu yaşlı sakinler, asansör yok, merdiven çıkamıyorum artık diye ikna oldu, sattı evini birer ikişer. Geriye bir tek Tolgay Ailesi kaldı. Derya Tolgay, daha bir yaşındayken taşındığı, büyüdüğü, evlendiği, çocuğunu büyüttüğü, bahçesindeki ağaçlara emek verdiği evinden ayrılmak istemedi. Sağlamlığına dair hiçbir şüphesi de yoktu. Kalın duvarlarıyla yığma binaydı Hürriyet Apartmanı… Üstelik müteahhit (…) burası artık benim ve seni bu apartmanda istemiyorum” diyordu.
EVDE YOKKEN YIKMAYA ÇALIŞMAK…
Neslihan Koçaslan haberinde ise şöyle deniyor:
“57 yıllık Hürriyet Apartmanı, kentsel dönüşüm kapsamında ev yaparken vergi vermeyen ve devlet desteğinden, banka kredilerinden sınırsız yararlanan bir müteahhit tarafından, hukuki hiçbir dayanağı olmadan yıkılmak isteniyor. Apartmanda daire sahibi olan Derya Tolgay, 1961 yılında 1 yaşındayken geldiği, doğup büyüdüğü, çocuğunu büyüttüğü 8 dairelik bu binada, 6 yıldır müteahhit ile uğraşıyor. Sekiz dairenin yedisini satın alan müteahhit, evi yıkıp yenisini yapmak için yıllardır uğraşıyor. Altı senede iki kere Tolgay’ı arayıp evin satılmayacağı cevabını alan müteahhit, değişik yollara başvurdu. Son olaraksa bir türlü kafasındaki projeyi gerçekleştiremediği ev için 4 Nisan günü inanılmaz bir zorbalığa imza attı. Tolgay’ın işyerinde olduğuna emin olduktan sonra evine üç işçi yollayıp hiç bir yasal dayanağı olmadan yıkım başlatan müteahhit, Tolgay’ın durumu fark etmesi üzerine kendisini de tehdit etti. Tolgay’ın araştırmaları sonucunda elde ettiği verilere göre, Çevre Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, Kadıköy ve İstanbul belediyelerinden alınan belgelerde bina için ne yıkım ne de tebligat kararı var.”
‘SAĞLAM DURMAYI BİLMEK LAZIM’
Ayrıntılarla dolu titizlikle hazırlanmış iki haber de müteahhitin Tolgay Ailesi’ni yıldırma çabalarını gerilim filmi izler gibi okuyorsunuz. Derya Tolgay,
“O günden bu yana apartmanı ‘anlaşılamayan biçimde kırılan musluk’ nedeniyle su bastı, işçiler balyozlarla habersizce dalıp apartmanı yıkmaya çalıştı, olmayan tebligatlar gönderildi, olmayan çürük raporları aldırıldı, tehditler edildi, altında yolsuzluğa bulaşmış insanların imzası bulunan kentsel dönüşüm raporları alındı, davalar açıldı. Evinin başına yıkılmasını engellemeye çalışan Derya Tolgay, imar, kentsel dönüşüm, belediyecilik konularında uzman oldu” diyor hatta Banu Tuna haberinde…
Haber Derya Hanım’ın “Bizimle aynı durumda olanlar korkmasın. Sağlam durmayı bilmek lazım” sözüyle bitiyor.
Ancak İnci Hanım ve Engin Bey’in çektikleri fotoğraflardan anlıyoruz ki bina 2 sene öncesine kadar vardı ama şimdi yok. Derya Hanım sıkı savaşmış ama Hürriyet Apartmanı yine de yıkılmış. Olsun, burada güzelliğinin kaydı olsun.
Derya Hanım’ı o kadar iyi anladım ve azmine imrendim ki…
VE SONRA….
Elimde Hürriyet apt ait bir fotoğraf arşivi var. Size iletmek isterim. Bu süreçte bir güzel gelişme daha oldu tabi. Açık Radyo’da 6 senedir Prens Adaları’nın kültürel ve doğal mirasıyla ilgili Dünya Mirası Adalar adlı programı yapmaktayız. Adaların doğal ve kültürel çeşitliliğini farklı perspektiflerden konuklarıyla ele alan, ‘Adalar Hepimizin’ diyen bir program. Hürriyet apt süreci ise halen şaşılası olaylar ile devam ediyor. Gelişmeler ise gerçekten bir film senaryosu olabilir.”
@mrestorasyondernegi- olarak her konuda karşılıksız destek vererek biz de yardımcı olup başvuru yapabiliriz) bu güzel tasarıma sahip modern mimarlık örneği yapılar sadece yaşayanların anılarında ve fotoğraflarında kalmadan hayatta kalabilir.
No Comments