Yine bir gün kitapçı okuması yapıyordum; Müge ve Ali Cengizkan’ın ‘Haluk Baysal-Melih Birsel Rasyonalizmi’ kitabına bakarken şaşırdım.
‘Kabataş-Yarasa Sokak’ diyor, bir minik fotoğraf var, bina tanıdık. Bence orası Ayaspaşa’dır. Sarayarkası Sokak’tan Çiftevav’a dönerken tam köşedeki, merdivenlerin başındaki sarı bina…
Baysal-Birsel ortaklığıyla yapılmış bir bina olduğuna pek inanasım yok. Girişi arkası, bana pek çekici gelmiyor. Ama bilgisi-belgesi var, 1962’de onlar yapmış.
Ancak bir kanıt da, apartmanın ismi: M. Birkan Apartmanı.
‘BİRKAN’ SOYADI DA TANIDIK
Biz -mimari camia ve benim gibi meraklılar- Haluk Baysal-Melih Birsel’in Bebek’teki Dr. Natuk Birkan Apartmanları’nı biliyoruz. İkonik yapılar. Aynı yatırımcının, beğendiği mimarlarla tekrar tekrar çalışması olası.
Günlerce Natuk Birkan okuması yaptım, onu ayrıca anlatacağım, bilgisi olan varsa da sevinirim. Özellikle kızlarını çok merak ettim. Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyup Natuk Bey’i tanımayan da pek çok kişi var bence… Eğitime dünya yatırım yapan Natuk Bey’i ayrı anacağım. Sonra…
BAĞIŞ HABERİNDEN YAKALADIM
Peki M. Birkan kim? Bulamıyorum, her türlü bakınıyorum, deli gibi ararken Engin Cezzar ile Gülriz Sururi’nin Gümüşsuyu’ndaki evlerini bir vakfa bağışlamalarıyla ilgili bir haber okudum ve -şimdi neden öyle düşündüm hatırlamıyorum ama- bu evin M. Birkan Apartmanı olabileceğine kanaat getirdim. (Sanırım komşulardan Mehtap Çakıroğlu da benim zihnime bir tohum ekmiş olabilir).
Ancak ispat edemiyorum. (Şimdi düşündüm de Ceylan Bakkal’a sorsam bilirdi!). Neyse bir gün Miraç Zeynep Özkartal ile konuşuyoruz, bilirse o bilir. “Evet orası” dedi, “Biliyorsun James Baldwin Türkiye günlerinde uzun süre onlarda yaşadı. Sedat Pakay’ın çektiği fotoğraflar da o evdendir.”
İnanılmaz!
M. Birkan da Meliha Birkan imiş; Natuk Bey ile akrabalıkları var mı, varsa ilişki ne henüz çözemedim.
BİR BAŞKA ÜLKE BURADA TAMAMLANMIŞ
James Baldwin’in -bu muhteşem fotoğrafları da çeken Sedat Pakay ile birlikte- Üçler Apartmanı’ndan bir fotoğrafını paylaşıp bir zamanlar Gümüşsuyu-Ayaspaşa’da yaşadığından bahsetmiştim.
60’lı yıllarda Gümüşsuyu’nda ‘Arap Jimmy’ namıyla, inanmazsınız ırkçılıkla değil sevgi ve ilgiyle karşılanan Baldwin, uzun süre Actor’s Studio’da birlikte çalıştığı yakın arkadaşı Engin Cezzar ve eşi Gülriz Sururi’nin dairesinde yaşamış.
Bir Başka Ülke adlı kitabını burada baştan yazıp bitirmiş. Hatta “Baldwin, aralarında Bir Başka Ülke, Bundan Sonrası Ateş ve Sokağın Dili Olsa’nın da bulunduğu en Amerikan eserlerini İstanbul’da yazdı” gibi satırlara rastlıyorum hakkında okurken. Türkiye’nin hayatını kurtardığını söylüyor Baldwin. Gülriz Hanım ile Engin Bey’in, onların entelektüel çevrelerinin, 60’lar Türkiyesi’nin bunda etkisi çok eminim.
Buralarda oturanlar bilir, Cihangir’in, Gümüşsuyu’nun ne binaları vardır ki, dışardan manzarasını hiç belli etmez…
SET OTEL VE MANZARA FACİASI!
M. Birkan Apartmanı, 1962’de ilk yapıldığında öyle değildi bence… Ama bugün belli etmiyor çünkü bu manzara da Baldwin’e kucak açan o sıcak dönem gibi kapandı.
Gülriz Hanım bunu “Bir An Gelir” adli kitabında ayrıntısıyla anlatıyor. Hayran oldukları manzaralarının dörtte birini önce önlerine dikilen bir bina ile kaybediyorlar ve ardından Set Otel yapılıyor ve bütün manzara kapanıyor! Korkunç!
Mimarlarından başlayarak içinden çok güzel insanların geçtiği, her şeye rağmen bence talihli bir bina imiş M. Birkan Apartmanı.
BİRKAN APARTMANI ÇYDD’YE, UĞUR APARTMANI NESİN VAKFI’NA
Bu arada..
Ben yazıyı Instagram’da paylaştıktan sonra çok güzel bir bilgi geldi, Maya Hanım’dan (@mayatrkmn):
“Gülriz Hanım, kitabında bahsettiği gibi manzarasının kapanması sonrasında yan sokakta (Selime Hatun Camii Sok.) bulunan Engin Cezzar ın babasının yaptırdığı Uğur Apartmanı’na taşındıklarını anlatmıştı.
Uğur Apartmanı’nda Gülriz Hanım’ı kiracısı ve komşusu olarak 5 yıl yaşadık. Vefatından sonra Nesin Vakfı’na bıraktığı bina Uğur Apartmanı idi. Tam pandemi öncesinde yapıda statik testler yapıldı ve neticede bakanlıktan boşaltma kararı geldi. Uğur Apt. hala yıkılmadı. Gülriz Hanım’ın binayı vakıfa, adını dahi ölmeden önce belirlediği bir kültür merkezine dönüşmesi için bıraktığını öğrenmiştik. Ancak vakıf gerekli izinleri alamayınca ve yapının deprem dayanımı yeterli olmayınca bu isteği gerçekleşemedi.”
Miraç Zeynep Özkartal da, bu bilgileri onayladı. Gülriz Hanım ile Engin Bey Birkan Apartmanı’ndaki iki daireyi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD), Uğur Apartmanı’nı ise Nesin Vakfı’na bırakmışlar…
*****Yazıda da belirttiğim gibi Baldwin’in yer aldığı fotoğraflar Sedat Pakay tarafından çekilmiş.
2 Comments
Burak Işık
Posted at 23:54h, 05 AralıkBen çocukluğumdan bir James Baldwin anımı bırakayım.
Bodrum Veli Bar’da bizimkiler, beni James Baldwin’e emanet etmişlerdi bir süreliğine. Dostları Gülriz Sururi ve Engin Cezzar ile buluştukları bir akşamdı. James Baldwin ise benim gördüğüm ilk siyahi kişiydi hayatımda. Yanımda resim defteri ve kalem taşıdığım zamanlardı. Portresini yapıp hediye etmiştim, o da bana portakal suyu ısmarlamıştı. 15-20 dakika kadar barda 7-8 yaşında tanımadığı bir çocukla sıkılmadan ilgilenecek kadar nazik ve sempatik biriydi. Kocaman gülümsemesini hatırlıyorum mesela.. Yazar olduğunu sonradan öğrendim tabi.. Sonraları Amerika’da master yaparken kitabı Giovanni’s Room üzerine bir sunum yapmıştım. Sunuma başlarken bu anımı anlattığımda Amerikalılar inanamamışlardı. Bugün tabi ki James Baldwin’in kim olduğuna, dünyada nasıl bir iz bıraktığına ve eserlerine hakimim. Ben de o Bodrum akşamüzerini Baldwin’in kim olduğunu bilerek hatırladıkça her defasında gülümsüyorum. Yaptığım resmini saklamış mıdır acaba?
Nilay Örnek
Posted at 09:56h, 06 AralıkYaaa süpper hikaye, iyi ki buraya yazdın! Kaydı olsun ya…