“Sonra seni hastaneden alıp gittiğimiz Ongan Apartmanı var”….
“Babamın evlerden sıkılma ve yer değiştirme tutkusunun bir sonucu olarak özellikle evliliğinin ilk 15 yılında İstanbul’da sürekli ev değiştiren annem, Gümüşsuyu’ndaki bu apartmanın benim hastanede doğduktan sonra girdiğim ilk ev olduğunu söyler” diyor Orhan Pamuk…
ORHAN PAMUK’UN İSTANBUL’U SAYISI
Biliyorum ki Feride Çiçekoğlu (Uçurtmayı Vurmasınlar için bile sevebilirim onu, bir de fazlasını yapıyor), Orhan Pamuk yazınını, özellikle de Benim Adım Kırmızı’yı çok seviyor.
Tarık Toros Arşivi’nden bir PDF dergi indirmişim zamanında, bir İstanbul dergisi ama ne yılı var (belki 1999) ne de derginin adı… Feride Hanım bir dönem İstanbul Dergisi’nin yayın yönetmeniydi diye biliyorum. Ama benim arşivden bulduğum derginin kapağı bir farklı, bu nedenle o dergi olup olmadığından emin olamıyorum… Neyse…
Feride Hanım’ın aklına Benim Adım Kırmızı’nın ardından “Orhan Pamuk’un İstanbul’u” temalı bir dergi-sayı fikri düşüyor; 55 sayfa hakkıyla, şahane bir iş yapmışlar. Pamuk’un İstanbul- Hatıralar ve Şehir’i ilk 2003’te basılmış, fikir de buradan mı doğmuştur acaba?
BAYER APARTMANI İLE AYNI MERMERLER
“Ne yani; bir yazar doğduğunda oraya getirilmiş diye oradan bağlayıp bize apartman mı anlatacaksın” diyebilirsiniz; her yazarın değdiği apartmanı anlatacak mıyız. Yooo:)
Ama iki nokta var;
Bir; Ongan, bir Rükneddin Güney yapısı. Geçen Bayer Apartmanı‘nı yazmamın ardırdan, apartmanı yaptıran Hüsnü Bey’in torunu Kerim Bayer‘ın bana yazdığı ek bilgilerde şu da vardı: “Mermerler nereden geldi bilmiyoruz ama ithal olabilir, mimar Rükneddin Bey o dönem Ongan Apartmanı’nın girişinde de aynı mermerlerden kullanmış.”
Şahane bilgi! Giriş sütunlarında benzerlikler de var zaten. Bayer 1951 yapımı. İnönü Caddesi’nde o sıradaki evlerin yapım yılları ağırlıkla 1930’lar; daha erken dönem, şüphelendim ama baktım 1944 Pervititch haritasında o alan boş, Ongan, Bayer’le aynı dönem yapılmış olmalı.
ONGAN APARTMANI’NIN ORHAN PAMUK İÇİN ANLAMI
İkincisi de Ayaspaşa’daki Ongan Apartmanı’nın Orhan Pamuk için, “bebekliğinin ilk günlerini geçirdiği apartman”dan fazlası olması…
Zaten farklı biri, farklı bağlılıkları, İstanbul ile bambaşka (bazen kendi ilişkime de çok benzettiğim) bir ilişkisi var.
Pamuk, küçük yaştan bazı yazarlara ayrı bir ilgi hissettiği gibi, onlarla ilgili hayaller de kuruyor; onların hayatlarında önemli olan, karşılaşma noktaları önemli. Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, tabii ki Reşat Ekrem Koçu ve Abdülhak Şinasi Hisar acaba Pamuk’un İstanbulu’na ne kadar değdi, onun için önemli. Malum Ayaspaşa’nın meşhur Park Otel’i, Yahya Kemal’in bir nevi evi gibi, Orhan Pamuk da merak ediyor misal… “Pamuk Apartmanı’nın inşaası henüz bitmediği için doğduğumda götürüldüğüm Ongan Apartmanı, Park Otel’in hemen karşısında (Aslında tam değildir, Alman Konsolosluğun diğer yanındaki Çiftevav Sokak’ın karşısına denk gelir Ongan. Bu nedenle muhtemelen deniz de görür.). Acaba Tanpınar, hocası Yahya Kemal’i Park Otel’de ziyarete geliyor muydu? Onları görmüş, onlarla karşılaşmış olabilirdim…”
TANPINAR YAKIN OTURUYOR OYSA…
Bir çocuğun kimlere özendiği, hayalleri önemli tabii.
Benim geceleri girişi ve o koca geniş merdivenleri, kırmızı halıları, kapısının ayrıntıları, asansörü daha iyi göründüğü için geceleri içine bakmayı daha çok sevdiğim Ongan Apartmanı, belli ki ‘bir bağ’ Pamuk için.
Bu arada burada daha önce yazdım; bu bağa kadar Tanpınar, o dönem Gümüşay Apartmanı‘nda oturuyor, Ongan’a dakikalar uzaklığında… Orhan Pamuk’a söylemeli, “Belki anneniz sizi onun önündeki yokuştan Kabataş’a indirmiştir ya da aynı kaldırımdan geçmişsinizdir…” Kim bilir?
KİM YAPTIRMIŞ?
Ongan Apartmanı’nı kim yaptırmış bulamadım; bulabildiğim en yakın bilgi sinema eleştirmeni Atilla Dorsay’ın Ayaspaşalı Sevim Ongan adlı bir arkadaşı olduğu! Yani:) O dönemde Emin Ongan var; usta kemancı, Klasik Türk müziği bestecisi, eğitimci, Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne ismi verilen biri… Ama çok Üsküdarlı kendisi. Alakası olduğunu sanmıyorum.
No Comments