Adana’da az da olsa sıkı arkadaşlarımız var; orada sırtımız yere gelmez (en azından ben böyle hissederim). Dedim ki, Kazım Apa ve Mutlu Doğru “Adana’da şu şu Ertuğrul Arf yapılarından bildikleriniz var mı?”
Kazım, “Özbek Özler Evi duruyor” dedi, Mutlu ise hemen Özbek Bey’in oğluna sormuş Bülent Bey de sağolsun, arada unutmuş, tekrar eve gitmiş bu fotoğrafları gönderdi. Minnettarım.
Bülent Özbek’i aradım; ondan aktarayım: “Evin aslında içi de çok güzeldir. 1962’de yapıldı bu ev. Ben ilkokuldayken taşındık ve orada büyüdüm. O dönem o mahalledeki (Yüz Evler) hepsi birbirine benziyordu, bahçeli, geniş, ferah evlerdi. Sonra evlerin arazileri değerlendi, hepsi bir bir yıkıldı, kalan evlerin de etrafı apartmanlarla kaplanınca evlerin eski havası da kalmadı.”
SİZ NİYE SATMADINIZ?
“Siz niye satmadınız?” dedim, “Annem hâlâ orada yaşıyor. Hatıraları, hatıralarımız var. annem için o ev, bahçe, çiçekleri önemlidir” dedi Bülent Bey.
Ev şu anda Bülent Bey’in kardeşinin şirketindeymiş. Bu arada Bülent Bey, evin yanındaki evler nedeniyle de şanslı olduğunu söyledi. Yanda da dev apartman yerine alçak evler olduğundan evin havasını yansıttığını düşünüyor.
ÖZBEK ÖZLER İLE FATMA TERİM ARDALI
Mimar Ertuğrul Arf’ın iş vereni, Bülent ve Ali Beylerin babası Özbek Özler, bir dönemin, ülkedeki ‘kaliteli insan’ profili gibi. Eğitimli bir aileden geliyor, Robert Kolej’in ardından yurtdışında da okumuş, eşi Fatma Terim Ardalı ile ABD’de yaşamış. 1955’de yurda dönüş yaptıktan sonra çiftçiliğe, narenciye sektörüne getirdiği yeniliklerle ödüller almış, annesi adına okul yaptırmış, yatırımlar yapmış. Hâlâ evde oturan Terim Hanım da okuyan çocuklara, kimsesiz çocuklara her daim ilgili biri.
Bir Ertuğrul Arf evinin daha kaydını tutmuş olduk.
Henüz yorum yapılmamış.